Oldukça basit bir denklemle karşı karşıyaydık: kamyon ağırlığından düşürülen her bir kilogram, yük kapasitesinde bir kilogramlık artış demekti; her bir kilogramlık ekstra yük kapasitesi ise daha yüksek kârlılık demekti. Peter Conway, “Diğer taraftan, bir kamyonun yükü olmadan yol alması veya verimli olmayan bir şekilde işletilmesi ise para israfı demekti” diyor.
Çalıştığı şirket, birkaç yıl önce işletmenin çalışma şeklini baştan aşağı değiştirmeye karar verdi. Arclid şirketinin tarihçesinin büyük bir bölümü boyunca şirketin tek müşterisi, bir aile işletmesi olan Bathgate Group idi. Arclid, Kuzeybatı İngiltere'deki Cheshire bölgesinde bulunan Bathgate Group’up kum ocağından (Bathgate Silica Sand) kumu yükleyerek Birleşik Krallık genelindeki çeşitli noktalara taşıyordu. Ancak, tek bir müşterinin olması nedeniyle şirketin kamyonları geri dönüş yolunda bazen yüksüz kalıyordu.
Peter Conway, durumu “Daha fazla müşteriye ulaşmak kârlılığımızı artırmamız açısından büyük önem taşıyordu ama başarılı olabilmek için pazar gereksinimlerine daha iyi ayak uydurmamız ve marka imajımızın bilincinde olmamız gerekiyordu,” diye açıklıyor.
Hem kendisi hem de iş arkadaşları, oldukça yüksek sayıda şirketin zamanında teslimat yapabilen ve yüksek yük kapasitesi sunabilen bir taşımacılık hizmetine ihtiyaç duyduğunu biliyordu. Dolayısıyla, Arclid'in yapması gereken ilk şey, teslimatları müşterilere zamanında ulaştırabilen ve maksimum verimlilikle çalışan bir şirket olarak birinci sınıf marka imajını yansıtabilecek birinci sınıf araçlara yatırım yapmaktı.
Montaj hattından çıktığı gibi stok bir kamyon şasisini tercih etmek yerine Arclid Transport'un ihtiyaçlarını karşılayabilecek özel olarak tasarlanmış bir araç sipariş etmemiz büyük önem taşıyordu.
Peter Conway, 2012'de İsveç'in Göteborg şehrinde düzenlenen Volvo FH lansmanına katıldıktan sonra Arclid şirketi için tam anlamıyla doğru kamyonu bulduğunu biliyordu. Volvo'nun sunduğu daha hafif şasi fark yaratan önemli faktörlerden biriydi; bununla birlikte, Volvo kabinlerinin sunduğu sürücü konforu ve güvenlik düzeyinin yanı sıra yüksek performanslı motor ve yakıt ekonomisi de önemli faktörler arasında yer alıyordu.
Şirketin o zamandan beri satın aldığı tüm kamyonların yaklaşık yüzde 90'ı Volvo oldu. Peter Conway, araçları kendisi özelleştirerek sipariş veriyor ve yerel Volvo bayi Thomas Hardie ile yakın bir işbirliği içinde çalışıyor. Sektördeki alışılagelmiş çalışma şeklinin aksine, Thomas Hardie'nin servisleri çalışmama sürelerini en aza indirmek için Arclid şirketinin kamyonlarının bakımlarını gece saatlerinde yürütüyor. Düzenli olarak iletişim kurarak servis planlamasını yakın bir işbirliği içinde yapıyorlar ve kamyonların bakımları yapılırken sürücüye bir yedek araç tahsis ediliyor.
Peter, “Montaj hattından çıktığı gibi stok bir kamyon şasisini tercih etmek yerine Arclid Transport'un ihtiyaçlarını karşılayabilecek özel olarak tasarlanmış bir araç sipariş etmemiz büyük önem taşıyordu” diye açıklıyor. “Kamyondaki gereksiz tüm ağırlıkların şirket olarak elde etmek istediğimiz hedeflerin önünde engel teşkil ettiğini düşünüyoruz. Araç başına ağırlığı 100 kilogram kadar azaltmayı başarmamız halinde, araçlarımızın çoğu günde iki sefer yük taşıdığı için araç başına günde 200 kilogramlık ekstra yük kapasitesi elde etmiş olacağız. Bu ekstra yük kapasitesi, 33 araçlık bir filo için 12 aylık bir döneme vurulduğunda oldukça ciddi bir fark yaratacaktır.”
Bugün, Arclid’in kamyonları nadiren boş çalışıyor. Yeni müşteriler çekmeyi başaran şirket, Bathgate Group için yaptığı teslimatların arasında yeni müşterilerinin kuru dökme yüklerini taşıyor.
Volvo tüm gereksinimleri karşılıyor, ihtiyaç duyduğumuz her şey mevcut araçta zaten var.
Peter Conway, şirketin filosunda ve işletme anlayışında yaptığı değişikliklerden ve başardıklarından gurur duyuyor. Kariyerine bir kamyon sürücüsü olarak başladığı için en son modelleri ve teknolojileri yakından takip edebilmek adına zaman ayırıp direksiyonun başına geçmesinin önemli olduğunu düşünüyor. Bununla birlikte, mevcut en iyi teknolojilere yatırım yapmak madalyonun sadece bir yüzü; iyi sürücülerin de büyük bir etki yaratacağının farkında. Yeni bir Volvo Trucks teslim edildiğinde her defasında Thomas Hardie’nin sürücü eğitmeni Arclid’in merkezini ziyaret ediyor ve sürücünün tekniğini analiz ettikten sonra hem güvenliği hem de yakıt ekonomisini nasıl iyileştirebileceklerine dair tavsiyelerde bulunuyor.
“Birinci sınıf bir marka olmak istiyoruz; bu yüzden hem araçlarımız hem de personelimiz şirketimizin ünlü değerlerinden olan profesyonellik ve kaliteli müşteri hizmetleri değerlerini yansıtmaktadır. En ucuz hizmetleri sunan şirket olmak gibi bir stratejimiz yok; müşterilerin paralarının karşılığını tam olarak alabilecekleri en iyi şirket olmayı istiyoruz. Bu nedenle, son derece profesyonel sürücüler istihdam ediyor ve sürücü eğitimine düzenli olarak yatırım yapıyoruz.”
Arclid Transport yük kapasitesini sürekli olarak artırmanın yollarını arıyor; filosuna kattığı en son araçlar olan üç adet Volvo FH'ın barındırdığı çeşitli iyileştirmeler ile birlikte 280 kilogramlık bir ağırlık tasarrufu daha elde etti. Kayda değer değişikliklerden biri de Volvo tarafından geliştirilen kaldırılabilir özellikte hafif orta akstı (Birleşik Krallık'ta 40 ton üzeri kamyonların üç aksı bulunması zorunludur). Yük kapasitesi üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirmek amacıyla Arclid Transport bundan önce Volvo'larında bir üçüncü taraf tedarikçinin ürünü olan hafif bir orta aks donanımı kullanıyordu ve bu aks, standart itici aksa kıyasla yaklaşık 400 kilogram daha hafifti.
Bununla birlikte, Volvo Trucks’ın kaldırılabilir özellikte hafif orta aksı yine de neredeyse 50 kilogram daha hafif. Kamyon, bir üçüncü taraf tedarikçiye gitmesine gerek kalmaksızın artık doğrudan Volvo Trucks'ın fabrikasından teslim edilebileceği için bu hafif tasarım yük kapasitesini artırmanın yanı sıra kamyon teslimat sürelerini de kısaltmaktadır.
Peter Conway, “Araçlarımızın çoğu günde iki sefer yük taşıdığı için yük kapasitesinde, standart itici aks kullanımına kıyasla neredeyse bir tonluk bir artış elde etmiş oluyoruz,” diyerek şunları ekliyor: “Teslimat sürelerini kısaltması ve garanti, parça bulunurluğu vb. her türlü konunun Volvo çatısı altında yönetilebilecek olması nedeniyle Volvo Trucks’ın kaldırılabilir özellikte hafif orta aks çözümü bizim için en ideal çözüm. Bence Volvo tüm gereksinimleri karşılıyor ve ihtiyaç duyduğumuz her şey mevcut araçta zaten var."
GEÇMİŞ: 1972 yılında Bathgate Group çatısı altında bağımsız bir yan kuruluş olarak kuruldu. Arclid yalnızca grup çatısı altındaki diğer işletmelere hizmet veriyordu ancak son yıllarda harici müşterilere de hizmet vermeye başladı. Bugün, Grup bünyesindeki işletmelere sunduğu hizmetler Arclid’in iş hacminin yüzde 50'sini oluşturuyor.
HİZMETLER: Kuru dökme yük taşımacılığı; şirket ağırlıklı olarak Birleşik Krallık'taki Cheshire bölgesinde bulunan Bathgate Group’un kum ocağından aldığı kumları taşımaktadır. Şirketin taşıdığı diğer yükler arasında çimento, kil, dolomit, fosfat ve tuz yer almaktadır.