Trucks

Gelişmiş aerodinamik performansıyla direnci kırın

Yakıt, bir nakliye firmasının maliyetlerinin yaklaşık üçte birini oluşturur. Artan aerodinamik performansın yeni EURO 6 kademeli C motorla bir araya gelmesi sayesinde artık Volvo Trucks uzun yol ve bölgesel taşımacılık uygulamaları için yüzde üçe kadar yakıt tasarrufu sağlayabilmektedir.
Rüzgar tüneli.
Volvo Trucks, rüzgar tüneli testlerinin yardımıyla aerodinamik performansta iyileştirme yapılabilecek alanları tespit edebilmektedir.

Bir kamyon 60-90 km/sa'lık sabit hızlarda sürüldüğünde hava direnci yakıt tüketimi üzerinde en büyük etkisi olan faktörlerden biridir. Bu nedenle uzun yıllar boyunca Volvo Trucks aerodinamik özelliklerin geliştirilmesine çok önem vermiştir. Hava direncini önemli oranda azaltabilecek uygulamalara odaklanan bir dizi proje mevcuttur. Bunlar önümüzdeki yıllarda adım adım piyasaya sürülecektir. 

Bir Teknoloji Uzmanı olarak, Anders Tenstam müşterilerimizin gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını tespit etmeye çalışıyor.

Bu çabaların sonuçlarından bazıları, 2016'nın bahar mevsiminde piyasaya sürülen ve Volvo FH tampon rüzgarlıkları, hava deflektörleri, tekerlek kemeri alanı ve çamurluklarının optimizasyonunu içeren aerodinamik geliştirmeleridir. Yeni EURO 6 kademeli C motorla birlikte bu geliştirmeler, Haziran 2016'dan itibaren yeni üretilen Volvo FH modeline standart bileşen olarak dahil edilecektir.

Anders Tenstam (Teknoloji Uzmanı - Aerodinamik) şöyle diyor: “Yeni Volvo FH 2012 yılında piyasaya sürüldüğünde dahi, müşterilerimizin araçta görmek istediği diğer tüm gereksinimlerle birlikte, mümkün olan en düşük hava direncini elde etmek için önemli geliştirme çalışmaları yapılmıştı. O tarihten beri, müşterilerimiz için bir geliştirmenin önemli sonuçlar verebileceği yerleri tespit etmek için aracı tarayarak her alanında ayrıntılı düzenlemeler yaptık.”

Rüzgar tüneli testleri ve bilgisayar simülasyonlarının yardımıyla çeşitli kayıp alanları ve bunların geliştirme potansiyeli için tarama gerçekleştirildi. Bundan sonra geriye kalan, uygulamalar için teknolojinin doğru kalitede ve makul bir maliyetle üretilebileceğinden emin olmaktı. 

Müşterilerimiz için bir geliştirmenin önemli sonuçlar verebileceği yerleri tespit etmek için aracı tarayarak her alanında ayrıntılı düzenlemeler yaptık.

Anders Tenstam şöyle diyor: “İleri teknoloji geliştirmeyle ilgili çalışmak, tamamen müşterilerimizin geleceğe ilişkin ihtiyaçlarını öngörmeye çalışmakla ve istedikleri teknolojinin, yönetmelikler ve maliyet düzeyleri dahil edilmesine izin verecek şekilde uygulanabilir olduğundan emin olmakla ilgilidir.”

Son yıllarda teknolojik gelişme, Volvo Trucks'a ürünlerinin aerodinamik performansını geliştirmek için yeni fırsatlar sundu. Uzun vadede artan yakıt maliyetleri ve iklim sorunlarına ilişkin artan farkındalık, müşterileri yakıt açısından daha verimli araçlar talep etmeye zorluyor. Daha yüksek yakıt verimi yönündeki bu gelişim, Volvo Trucks'ın her yakıt damlası değerlidir şeklindeki felsefesiyle uyumludur.

Mats Franzen ve meslektaşı, Baş Proje Müdürü Anders Rutquist, motor laboratuvarında yeni EURO 6 kademeli C motorunun yanında.

 

Yakıt verimliliği yönündeki hamle motor geliştirmeyi de etkiliyor: Volvo Trucks motorları Ürün Müdürü Mats Franzen şöyle diyor: “Sürüş kolaylığını etkilemeden daha temiz motorlar elde etmek için sürekli olarak daha zorlu mevzuat gereksinimlerini karşılamaya çabalıyoruz. Performans, üretkenlik ve sürüş kolaylığı, müşterilerimiz ve sürücüleri için son derece önemlidir. Her zaman bu gereksinimlere yanıt vermeye odaklandık ancak bunların, yakıt tüketimi pahasına gerçekleşmemesi gerekiyor.”

Volvo Trucks için EURO 6 kademeli C'nin ortaya çıkışı, pistonlar ile silindir gömleği arasında sürtünmenin azaltılması, yeni ve gelişmiş bir turboşarj ve optimize edilmiş kam mili gibi bir dizi farklı D11, D13 ve D16 motoru optimizasyonuyla sonuçlandı. Yazılımdaki bir dizi geliştirmeyle birlikte bu, motor performansı etkilenmeden daha düşük bir yakıt tüketimi sağlamaktadır.

Bu, performansı korurken daha yüksek kâr marjlarıyla sonuçlanacak şekilde daha düşük yakıt maliyetleri bağlamında müşteri için ciddi avantajlar sağlayan bir üründür.

Mats Franzen şöyle diyor: “EURO 6 kademeli C motorumuzla birlikte, geleceğin enerji açısından verimli taşımacılığına bir büyük adımla daha yaklaşıyoruz. Bu, performansı korurken daha yüksek kâr marjlarıyla sonuçlanacak şekilde daha düşük yakıt maliyetleri bağlamında müşteri için ciddi avantajlar sağlayan bir üründür.” 

Mats Franzen, Volvo Trucks motorları Ürün Müdürü.

Çoğu nakliye firması için yakıt, toplam maliyetlerinin üçte birini oluşturur. Yakıt tüketimini düşürmek için ciddi yatırım yapan bir nakliye şirketi, Polonya, Varşova'da bulunan Jastim'dir. Jastim'in en büyük müşterileri, çevreyle ilgili hususlara büyük önem veren ve bu nedenle yakıt tüketimlerini sürekli olarak azaltmaları için tedarikçilerine baskı yapan üç büyük şirket olan Schenker, IKEA ve DHL'dir.

Üç yıl önce, Jastim henüz herhangi bir yeni Volvo FH almadan önce, şirketin ortalama yakıt tüketimi 100 km başına 31-32 litre arasındaydı. Bugün Volvo FH kamyonlar ve ek Ekonomik Sürüş programlarının yardımıyla bu değer 26 litreye düşmüştür. Verdikleri bilgilere göre en iyi sürücüleri ortalama 24 litre ile sürüş yapmakta ve avantajlı topografik ve aerodinamik koşullarda daha da düşük yakıt tüketimleri sağlamaktadırlar.

Jastim’in sahibi Jacek Słowiński şöyle diyor: “Üç veya dört yıl önce imkansız görünen şey artık bizim için rutin bir durum. Bu düzeyde ciddi bir yakıt tasarrufu sağlamak bizim için son derece önemliydi. Aslında seçeneğimiz yoktu – firmamızın hayatta kalması buna bağlıydı.”

Rekabet gücünü korumak için, firması düzenli olarak araç filosunu yenilemektedir ve Volvo Trucks'ın teknik özellikleri genellikle yakıt açısından daha verimli sürüş için en yeni uygulamaları içermektedir.

Jastim SP, Polonya'da Młochów ve Tarnowo Podgorne arasındaki 330 kilometrelik aynı rotada düzenli olarak yolculuk yaptıktan sonra artık rüzgarın yakıt tüketimini 10 litreye kadar artırabileceğini düşünüyor.

 

Jacek Słowiński şöyle diyor: “Tüm yeni teknolojik gelişmelerle ilgiliyiz. Her ay tükettiğimiz yakıt miktarı temelinde, yüzde üçe kadar ek bir yakıt tasarrufu bizim için binlerce litre anlamına geliyor.”

Jastim, yakıt tasarrufuna çok önem veren bir Volvo Trucks uzun yol taşımacılığı müşterisidir. Bu nedenle Volvo Trucks, yeni aerodinamik paketini geliştirmek için nakliye firmasının ihtiyaç duyduğu teknik özellikleri baz almıştır. Bu, saatte 60-90 kilometre görece sabit hız aralığında sürüş yapan ve böylece bir aerodinamik geliştirmeden en fazla faydalanacak olan müşteriler için bir uç ayarlama yapmaya yöneliktir. Tam olarak müşterilerin ne büyüklükte bir tasarruf elde edebileceği, araçlarının gidip geldiği güzergahlardaki yol koşullarının belirlediği özel gereklilikler ve teknik özelliklere bağlıdır.

Her ay tükettiğimiz yakıt miktarı temelinde, yüzde üçe kadar ek bir yakıt tasarrufu bizim için binlerce litre anlamına geliyor.

Volvo Trucks'tan Anders Tenstam, uzun yol taşımacılığı müşterileri için yeni ve esnek bir aerodinamik paketin artık piyasaya sürülebilmesinden memnuniyet duymaktadır. Gelecekteki geliştirmeler için mükemmel bir potansiyel görmektedir ancak teknolojik olgunluğun yeni kanunlar ve yönetmeliklerle desteklenmesi gerektiğini kabul etmektedir.

Bunu şöyle ifade ediyor: “Bugün, birçok ülkenin araç uzunluğuyla ilgili yönetmelikleri, aerodinamik performans için elde edebileceklerimiz açısından bir engel oluşturmaktadır. Çekici uzunluğu artık kamyona dahil edilmezse, örneğin kabinlere daha avantajlı bir şekle sahip bir tasarım kazandırılabilir. Günümüzde kabin şekli, hem iç hem de dış aksam özelliklerinin hassas bir dengesinin sonucudur. Daha aerodinamik bir kabin, ön tarafta enerji kaybettiren daha az belirgin büyük ölçekli türbülans nedeniyle, araçta daha olası bir aşağı akış yaratabilirdi.” 

Jacek Słowiński, şirketi Jastim SP'de yakıt tüketimini düşürmek için ciddi miktarda yatırım yaptı.

Anders Tenstam, çekicilerin de önemli bir aerodinamik geliştirme alanı olduğunu vurguluyor. Gelecekte bu, sadece kamyonu değil, aracın tümünü kapsayan sürdürülebilir taşımacılık çözümlerinin tasarımında giderek daha yakın hale gelen bir müşteri işbirliğiyle sonuçlanabilir. Dolayısıyla bu, hem mühendislik hem de işletme düzeyinde pratik çözümler geliştirilmesini gerektirir.

Anders Tenstam şöyle diyor: “Uzun vade odaklı geliştirmemiz ile, aracın stratejik alanlarını ele alarak ve bir komple araç perspektifine sahip olmak yoluyla yürürlükteki yasalardaki değişikliklerde işbirliği yaparak binek otomobillerin aerodinamik verimliliğini elde etmeye yaklaşabilmemiz gerektiğini gördük. Çok uzak olmayan bir gelecekte bu, hava direncini günümüzün kamyonlarınınkinin yaklaşık yarısına düşürmek anlamına geliyor.” 

İlgili İçerik